Türk ekonomisinin can damarı olan KOBİ’ler, 2016’nın rekabetçi koşullarına hazır mı? Bu koşullar nelerdir, KOBİ’ler neler yapabilir?

18 Şubat 2016 11:35

İşletmeniz 2016’nın rekabet koşullarına hazır mı?

Tüm dünyadaki teknolojik gelişmeler artık KOBİ’leri daha fazla AR-GE’ye ve daha fazla teknoloji kullanmaya zorluyor. Bu değişime ayak uydurmanın kaçınılmaz olduğu 2016’da, rekabet koşulları şu başlıklarda öne çıkıyor.

Elektronik pazar: E-ticaret

Küresel ve bölgesel pazarda farklılaşmak ve kârlılığını artırmak isteyen işletmeler e-ticaret üzerinden ürünlerini sunuyor ve tedariklerini e-ticaret üzerinden gideriyor. E-ticaretin KOBİ’lere sağladığı rekabet avantajlarının en önemlisi dağıtım ve üretim maliyetlerini düşürmesidir. 2015’in son verilerine göre KOBİ’lerin e-ticaret üzerinden yaptığı satışlarda %60 artış göstermesi de bu kanıyı güçlendirmektedir.

Her şeyi üretmek değil, katma değeri yüksek ürün üretmek…

Katma değeri yüksek üretim yapısına geçişi sağlamanın en önemli unsuru teknolojik gelişimi artırmaktır. Teknolojik donanım, altyapı, vizyon ve çağın gerekliliklerini görüp ona göre aksiyon alma motivasyonu, katma değeri yüksek ürün üretmek isteyenler için olmazsa olmaz. Yani, geleceği görüp ona uygun planlar yapan ve rekabet koşullarında öz kaynaklarıyla var olanların pazarda yeri olacak.

Dijitale yatırım geleceğe yatırımdır

Geleneksel yöntemlerin hantal yapısı ve ağır maliyetleri KOBİ’ler için büyük bir bariyer oluşturuyor. Türkiye’deki çoğu KOBİ’nin e-ticaret haricindeki dijitale kanalize olma yolunda alması gereken çok yol var. Sipariş sistemlerinden, dağıtıma, tedarikten, işletme yönetimine, müşteri memnuniyetinden pazarlamaya kadar bütünlüklü bir dijital atılım, KOBİ’ler için gün geçtikçe olmazsa olmazlar arasında yer almaya başlıyor.

Müşteri memnuniyetinde fark yaratanlar tutunabilecek

Ticaretin icadından beri geçerli bir kural olan müşteri memnuniyeti, günümüz koşullarında ayakta kalabilmenin en büyük dayanaklarından biri oldu. Sektörde sizinle aynı işi yapan onlarca-yüzlerce firma olduğunu düşünürseniz, kalite, tedarik, üretim başlıklarının yanında müşteri memnuniyetinin de ne kadar önem arz ettiği görülebilir. Bunun da yolu 2016’nın rekabetçi koşullarına uygun, hızlı, müşteri odaklı, proaktif, etkileşimli ve çağı yakalamış bir işletme organizasyonundan geçmekte.

Markalaşmak, başkalaşmak…

Türkiye’deki KOBİ’lerin temel eksiklerinden birisi de markalaşmak. KOBİ’lerin kurumsallaşması pazarda daha fazla yer bulabilmesi açısından büyük bir avantajdır. Ulusal ve uluslararası alanda fark yaratmak için markalaşmak ise hiçbir işletmenin öteleyebileceği bir durum değildir artık. Zorlu rekabet koşullarında avantaj sağlamak isteyen KOBİ’ler kurumsallaşma yolunda profesyonel danışmanlık hizmetlerini tercih ederek, günümüz koşullarında daha sağlam durabilirler.

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir